YÖK Anadolu Projesi, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı merasimde tanıtıldı.
Merasimin açılışında konuşan YÖK Lideri Saraç, YÖK’ün çalışmaları hakkında bilgi verdi ve YÖK Anadolu Projesi’nin ayrıntılarını paylaştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın projeyi himaye etmesinden onur duyduklarını aktaran Saraç, dünyanın ve ülkenin global salgının tesiri altında bulunduğu bu güç günlerde, istikbale yönelik umut dolu bir projeyle salonda olmaktan duyduğu memnunluğu lisana getirdi.
Devletin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde memleketin sahip olduğu bütün zenginlik ve imkanların kuvveden fiile çıkması için var gücüyle çalıştığını anlatan Saraç, ‘yeni YÖK’ olarak Erdoğan’ın gösterdiği “Büyük Türkiye” ülküsüne, sonuçlarını her yıl bu çatı altında duyurdukları projelerle katkı sağlamaya çaba ettiklerini söyledi.
Yükseköğretim tarihinde pek birden fazla birinci olan projeler yürüttüklerini belirten Saraç, şöyle devam etti:
“Yükseköğretime ait bir ideolojimiz var, aşikâr bir bakış açımız var, takip ettiğimiz bir üslup ve stilimiz var ve bir de farkımız var. Yükseköğretime dair parlak telaffuzlarımız, epistemolojik, ontolojik gerçeklerden dem vuran entelektüel ve sofistike yaklaşımımız ve gerçekleşmeleri bir diğer bahara kalacak karmaşık telaffuzlarımız yok. Bunun yerine YÖK Anadolu Projesi üzere gerçekçi, daima hayata geçirdiğimiz ve kısa mühlet içinde sonuçlarını kamuoyu ile paylaştığımız projelerimiz var. Aslında biz, yükseköğretimi muhakkak bir plan dahilinde daimi tekamül temelinde tedrici bir adapta yine yapılandırıyoruz.”
Üniversitelerin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın periyodunda çeşitlenmeye başladığını lisana getiren Saraç, tek tip, birbirinin çabucak hemen kopyası niteliğindeki üniversitelerden oluşan Türk yükseköğretim sisteminin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dayanaklarıyla bugün araştırma üniversiteleri, bölgesel kalkınma odaklı üniversiteler, mesleksel uygulama yüklü üniversiteler, tematik üniversiteler üzere niteliği prestijiyle farklı misyonlar üstlenen üniversitelere sahip olduğunu söyledi.
GENÇ VE KIDEMLİ ÜNİVERSİTELER ELEŞTİRİLİYOR
Yekta Saraç, YÖK Anadolu Projesi ile global yükseköğretimde son yıllarda gündemde olan üniversiteler ortası iş birliğini gündeme aldıklarını belirterek, şu bilgileri verdi:
“YÖK Anadolu Projesi, dünya örnekleri ve Avrupa yapılanması incelenerek, üniversitelerin eşleşmeleri temelinde yürütülen, bilimsel ve toplumsal tesir bedeli çok yüksek, ortak akıl ile geliştirilmiş projelerimizin artık başında gelecek ve Cumhurbaşkanımızın himayelerinde ve bugünkü tanıtım toplantımızı takiben çabucak bahar yarıyılında başlayacak. İnşallah Avrupa ülkelerinden çok daha süratli ve daha kapsamlı formda bu projeyi, bu yıl uygulamaya sokacağız. Global salgında nasıl ki ulusal ölçekte milletlerarası fuar düzenleyen birinci ülke olma üzere teşebbüslere imza atmış ve Avrupa ülkeleri ortasında global salgında yabancı öğrenci sayısını artıran tek ülke olmuşsak bu projeyle de inşallah yeni bir muvaffakiyete daha imza atmayı hedefliyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Anadolu’nun her vilayetinde yaktığı bilim meşalesi olan üniversitelerin fiziki altyapısının, bu vizyona uygun istikamette geliştiğine dikkati çeken Saraç, Anadolu’da kurulan üniversitelere Bölgesel Kalkınma Odaklı İhtisaslaşma ile her yıl bir yarış ve rekabet sonunda belirli bir misyon verildiğini, bu üniversitelerin misyonları istikametinde desteklendiğini ayrıyeten dijital dönüşüm üzere ayrıca yeni projelerle güçlendirildiğini anlattı.
Bugün yeni bir kademeye geçtiklerini belirten Saraç, “YÖK Anadolu Projesi’yle kıdemli üniversitelerimizin uzun yıllar içinde inşa etmiş oldukları akademik ve inovatif birikimlerini gelişmekte olan genç üniversitelerimize açıyoruz.” dedi.
Yakın gelecekte bu genç üniversitelerin de çok güçlü akademik takımlara sahip olacağını ancak ülkenin artık vakit kaybına tahammülü bulunmadığını belirten Saraç, “Onlarca yılın hizmetini kısa bir müddette sunmayı başaran devletimizin, bu genç üniversitelerimize altyapı bağlamında verdiği dayanağa biz de 12 üniversitemizle iş birliği içinde YÖK Anadolu Projesi ile dayanak vermeyi vazife bildik. Çalışmalarıyla farklı alanlarda dünya bilimine ve ülkemize katkı sunan akademisyenlerimizin derslerine yansıttıkları birikimleri artık sadece mensubu oldukları üniversitelerin öğrencileri için değil, Anadolu topraklarımızda, farklı yörelerde yükselen bilim merkezlerimizin öğrencileri için de ulaşılır olacak.” diye konuştu.
“PROJE, GÖNÜLLÜLÜK TEMELİNE DAYALI OLACAK”
Rektörlere ve dersleri sunacak öğretim üyelerine teşekkür eden Saraç, “Zira bu proje gönüllülük temeline dayalıdır. Planlama evresinde aldığımız geri bildirimler, projenin yarattığı heyecanı ortaya koyuyor. Bilhassa pandemiden evvel başlattığımız Yükseköğretimde Dijital Dönüşüm Projesi, artık bu Anadolu projesini uzun soluklu kılmak için de değerli bir avantaj sağlıyor. Gerek dijital imkanlarla gerekse bölgeye giderek yahut bölgede konuk edilerek Türk akademisinin birikimini azami ölçüde öğrenciye aktarılabilecek kıdemli hocalarımız genç öğretim üyelerimize rehberlik yapacak ve üniversitelerimiz farklı sesler ile farklı derslerle canlılık kazanacak.” değerlendirmesinde bulundu.
Kıymetlerinin bilginin bir güç değil fazilet olduğunu gösterdiğini belirten Saraç, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ülke için koyduğu yüksek amaçlara ulaşmak ismine, ülkenin global bir güç olma yolundaki yürüyüşüne katkı sunmak, memleket için bilimsel faaliyetler yapmak, bilim emperyalizmine yenilmemek, eğitimde toplumsal adalet ve fırsat eşitliği sağlamak için uğraş göstermeye ve çalışmaya devam edeceklerini bildirdi.
Gerçekleştirdikleri her projenin gerisinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın inancı ve takviyesi bulunduğunu tabir eden Saraç, bilime, bilim dünyasına, bilim sevdalısı gençlere değer veren Erdoğan’a, bu projeye verdiği takviye ve himaye için müteşekkir olduklarını söyledi.
YÖK ANADOLU PROJESİ’YLE YÜKSEKÖĞRETİM HAYATINDAKİ DEĞİŞİKLİKLER
Yükseköğretimde birinci sefer uygulanacak olan YÖK Anadolu Projesi, yeni kurulan yahut gelişmekte olan genç üniversitelerin, belirlenen birtakım alanlarda gelişiminin öteki üniversitelerce desteklenmesi emeliyle akademik insan gücü ve araştırma alt yapısı bakımından daha gelişmiş kıdemli üniversitelerle eşleştirilmesini öngörüyor.
Proje kapsamındaki ön çalışmalar sonucunda, genç ve kıdemli üniversiteler ortasında eşleştirme protokolleri imzalanarak, eşleştirmelerin alanları, niteliği, öğrenci, akademik ve idari işçi hareketliliği, eğitim ve öğretim, Ar-Ge ve proje alanlarında yapılacak iş birliklerinde üniversitelerin hak ve yükümlülükler belirlendi.
YÖK Anadolu Projesi’nde 12 kıdemli üniversitenin kıdemli öğretim üyeleri 2006’dan sonra kurulan 15 genç üniversitenin çeşitli kısımlardaki öğrencilerine ders verecek ve araştırma alanlarında danışmanlık yaparak yol gösterecek. Üniversiteler araştırma alt yapılarını ve kütüphane imkanlarını birbirlerine açacak.
Proje, lisansta olduğu kadar, yüksek lisans ve doktora düzeyindeki genç akademisyenlere de değerli katkılar verecek. Üniversitelerin “açık bilim-açık erişim” ve uzaktan eğitim imkanları da salgın periyodunda projenin yürütülmesine geniş kolaylık sağlayacak.
YÖK Anadolu Projesi’nden yararlanacak genç üniversitelerdeki öğrenci sayısı 170 bin 480 olacak.
“GENÇ” VE “KIDEMLİ” ÜNİVERSİTELER BELİRLENDİ
Proje kapsamında YÖK birinci olarak “Genç Üniversiteler” diye isimlendirilen 2006 sonrası kurulan 15 devlet üniversitesi ile “Kıdemli Üniversiteler” formunda isimlendirilen 2006’dan evvel kurulmuş, belirlenen alanlarda insan gücü ve araştırma alt yapısı bakımından daha gelişmiş 12 devlet üniversitesini belirledi.
Genç Üniversiteler Ağrı İbrahim Çeçen, Ardahan, Artvin Çoruh, Bartın, Bayburt, Bingöl, Bitlis Eren, Erzincan Binali Yıldırım, Hakkari, Iğdır, Kilis 7 Aralık, Munzur, Muş Alparslan, Siirt ve Şırnak üniversiteleri, Kıdemli Üniversiteler ise Ankara, Bursa Uludağ, Çukurova, Ege, Erciyes, Gazi, Gebze Teknik, Hacettepe, İstanbul Teknik, İstanbul, Orta Doğu Teknik ve Selçuk üniversiteleri olarak belirlendi.
Milliyet
