Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Kısmı öğrencisi Pınar Gültekin, 16 Temmuz günü kayboldu. Ailesinin başvurusu üzerine jandarma ve polis grupları, arama çalışması başlattı.
Yapılan çalışmalar sırasında gözaltına alınan genç kızın eski sevgilisi Cemal Metin Avcı, Pınar’ı çıkan arbedede boğarak öldürdüğünü, cesedini bağ konutundaki varile koyup yaktığını, üzerine de beton döktüğünü itiraf etti. Avcı’nın gösterdiği yerde bulunan varilde, Pınar’ın kısmen yanmış cesedine ulaşıldı.
Pınar, memleketi Bitlis’in Hizan ilçesinde toprağa verildi. Adliyeye sevk edilen Cemal Metin Avcı, çıkarıldığı mahkemece ‘canavarca hisle ve eziyet çektirerek adam öldürmek’ kabahatinden tutuklandı.
KARDEŞİ DE TUTUKLANDI
Muğla Jandarma Komutanlığı ve Akyaka Jandarma Karakol Komutanlığı grupları, yaklaşık 3 ay süren çalışma sonunda, HTS kayıtlarından, tutuklu kuşkulu Avcı’nın kardeşi Mertcan Avcı’nın telefon sinyallerinden, ağabeyiyle birebir vakitte bağ konutunda olduğunu tespit etti. Gözaltına alınan Mertcan Avcı da sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
AĞIRLAŞTIRMIŞ MÜEBBET İSTENDİ
Yürütülen soruşturmanın akabinde evli ve 1 çocuk babası Cemal Metin Avcı hakkında ‘canavarca hisle adam öldürme’ cürmünden ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezası istemiyle iddianame hazırlandı. İddianamede kardeş Mertcan Avcı hakkında da ‘yardım ve yataklık’ cürmünden 5 yıl mahpus cezası talep edildi.
İddianame, Muğla 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. Davanın görülmesine yarın saat 13.30’da başlanacak. Cemal Metin Avcı’nın avukatları, 15 Ekim’de mahkemeye başvurarak sanığın duruşmaya SEGBİS ile katılmasını istedi.
Gültekin ailesinin avukatı Rezan Epözdemir ise sanık müdafilerinin birtakım soyut münasebetlerle sanığı mahkeme huzurundan kaçırmak istediklerini belirterek, duruşmaya SEGBİS aracılığıyla katılması tarafındaki talebinin reddine karar verilmesini istedi. Buna ait itiraz mahkemece kabul edildi. Mahkeme, sanığın duruşmada hazır edilmesine karar verdi.
‘TASARLANMIŞ BİR CİNAYETTEN BAHSEDİYORUZ’
Pınar Gültekin’in ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, duruşma öncesi konuştu. Avukat Epözdemir, başından beri Cemal Metin Avcı’nın cinayeti tek başına işlemediğini düşündüklerini belirterek, “Aşamalarında bununun tevsi kayıtlarını sunmuştuk.
Buna ait münasebet olarak evvel sanığın maktulü odun ateşinde yakmaya çalışıyor olmasından akabinde da üzerine akaryakıt döküp yakıp, üzerine beton dökülüp, bir palet ile dereye atmasından bahsediyoruz.
En son ise Pınar Gültekin’in, Akyaka’da sinyal veren telefonu modüllere ayırıp, 3 farklı yerde atılıyor. Yani daha evvel senkronize edilmiş, sonrası düşünülmüş, serinkanlı bir formda işlenmiş bir cinayetten bahsediyoruz. Canavarca eziyet çektirerek hem de tasarlanarak işlenmiş cinayetten bahsediyoruz” dedi.
‘SANIĞIN ANNE, BABA VE ORTAĞININ DA KANITLARI YOK ETTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORDUK’
Taammüden öldürmenin 2 tane nitelikli hali olduğuna dikkati çeken Epözdemir, “Çabalarımız sonucunda sanığın kardeşi Mertcan Avcı’nın cürüm kanıtlarını gizlemeye çalışmak, yok etmek ve değişmek cürmünden tutuklanması ve onun hakkında da dava açılması kelam konusu oldu.
Sanığın, annesi, babası ve ortağının da hata sürece hata kanıtlarını gizleme, yok etme ve değiştirme cürmünü işlediğini düşünüyorduk. Lakin, buna ait savcılık kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verdi.
Buna itiraz ettik. Reddedildi. Bunun üzerine Adalet Bakanlığı’na başvurup, ret kararının kanun faydasına bozma talebinde bulunduk” diye konuştu.
‘SANIĞI DURUŞMA SALONUNDAN KAÇIRMA TALEBİ VAR’
Duruşmayla ilgili sanığı duruşma salonundan kaçırmaya dair talep olduğunu tabir eden Avukat Epözdemir, “‘Sanıkların can güvenliği ve Covid-19 nedeniyle duruşmayı SEGBİS aracılığı ile Afyonkarahisar’dan yapalım’ deniliyordu. Biz bunu hukuka uygun olmadığını düşünüyorduk.
Zira CMK’nın 201’inci hususuna nazaran, sanığa direkt soru sorma hakkımız var. Çapraz sorguda, sanığın jest ve mimikleri ile yargılamanın temel etkenlerinden olacağı düşünüyoruz. Bu nedenle, sanığın kesinlikle duruşma salonunda dinlenmesini düşünüyorduk.
3 Mart 2009’da cansız vücudu çöp toplayıcı bir kişi tarafından çöp konteynerinde parçalanmış halde bulunan Münevver Karabulut cinayetinde ve Beyoğlu’nda 2010 tarihinde bir apartman boşluğunda cesedi bulunan 24 yaşındaki Boston Üniversitesi mezunu Nazlı Sinem Erköseoğlu’nun vefatına ait görülen dava üzere birçok evrakta toplumsal sorumluluk projesi kapsamında mağdur aile vekilliği yaptım.
Münevver Karabulut cinayetinin sanığı Cem Garipoğlu bile duruşma salonunda dinlenmişken, burada bu sanığa bu türlü bir ayrıcalık tanınmaması gerektiğini düşünüyorduk, gerçekten o talebimiz de kabul edildi” dedi.
‘GENİŞ İŞTİRAKLİ HOŞ BİR DURUŞMA OLACAK’
Geniş iştirakli hoş bir duruşma olacağını beklediğini vurgulayan Avukat Epözdemir, “Duruşmanın yaklaşık 5 saat süreceği kanaatindeyim. Orta kararlara da bakarsak, adaletin tecelli ettiği, maddi gerçeğin ortaya çıktığı, kamu vicdanının rahat katıldığı bir yargılama süreci yaşanacağını ve sanıklara verilen cezalarında emsal olacağını ümit ediyorum.”
‘KİRALIK KATİL SAVLARINI ARAŞTIRIYOR’
Pınar Gültekin’in babası Sıddık Gültekin’in telefonuna gönderilen SMS’teki kiralık katil argümanlarına ait olarak açıklama yapan Epözdemir, “Muğla’dan bir vatandaşın ona attığı bildirilerden bahsediliyor.
Bana da göndermişti o iletisi. Gerçeklik hissesi var mı yok mu diye etraflıca araştırıyoruz. Daha evvel bu türlü, benzeri süreçleri çok yönettik, süreci manipüle etme yönelik, zehirlemeye yönelik yahut gayrimeşru alakalarla menfaatler ortaya çıkıyor.
Münasebetiyle buna ait değerlendirmelerimiz devam ediyor şuan sağlıklı bir şey söylemek gerçek olmaz” dedi.
Milliyet
