Fuat Oktay’ın açıklamalarından satır başları şöyle…
Hangi sistemi kurarsanız kurun mükemmel bir sistem yoktur. Her sistem gelişmeye muhtaçtır. Cumhurbaşkanlığı sistemi neden çıktı? Kararların hızlı alınamamasından, aşırı hantallıktan. Yeni sistemle beraber bunu sağlamış olduk. Yeni sistemde saatler içinde kararlar alınabiliyor. Şimdi içinde olduğumuzu koronavirüs sürecini düşünün. Eski sistem olsa şu an olduğumuz yerde olamazdık.
KARABAĞ KRİZİ NASIL ÇÖZÜLÜR?
Sivillerin katledilmesine dünyanın sessiz kaldığını görüyoruz. Türkiye olarak ilk andan beri ifade ediyoruz. Azerbaycan davasında haklıdır, kendi topraklarını savunmaktadır. Ermenistan işgalcidir. Türkiye olarak sonuna kadar Azerbaycan’ın istediği kadar yanında olacağız. Cumhurbaşkanımız bunu ilk günden belirtti. Türkiye tereddüt etmez, Cumhurbaşkanımız hiç tereddüt etmez. Karşınızda daha ateşkesin imzası kurumadan sivillere saldıran bir terör devleti var. Terör örgütleri Ermenistan’a yardım ediyor.
‘MİNSK GRUBU ÇÖZÜM OLMASIN DİYE ÇALIŞIYOR’
MİNSK Grubu çözüm olmasın diye çalışıyor. MİNSK Gurubu için çözüm çözümsüzlüğün kendisiydi. Ermenistan’ın istediği buydu. Süreç ne kadar uzarsa çözümsüzlükten kendi lehlerine bir durum çıkaracaklardı. 30 yıldır yerleşim yerleri kurdular.
Rusya her iki ülke ile görüşürüm, eskiden kalma bir yakınlığımız da var bu sorunu çözeriz diye deneme yaptı ama olmadı. O denemede Türkiye’nin yer almaması eksikliktir. Aliyev’de bunu ifade etti .Türkiye’nin olmadığı masadan çözüm çıkmasının imkanı yok. Biz konuları birbirinden ayrıştırmayı başardık. Rusya ile sorunlarımız var ama birlikte çalışacağımız alanlar var. Rusya ile konuşuyoruz tüm kanallar açık. Farklı bir gelişme olursa Türkiye net tavrını ilan etmiştir.
Macron boş kaldıkça Türkiye üzerinden kendi tanıtımını yapmıyor. Macron’u ciddiye almaya gerek yok, hele hele Türkiye ile ilgili ne söylediğini. Türkiye’nin buna ihtiyacı yok. Türkiye ile Azerbaycan arasında zaten askeri iş birliği anlaşması vardır. Azerbaycan’ın böyle bir ihtiyacı olursa açıktan yapar bunu Türkiye. Dolaylı yönlere gitmesi gerek yok Türkiye’nin, Azerbaycan’ın da yok. Türkiye’nin dünyayla ilişkisini koparmaya yönelik bir harita çizilmeye çalışılıyor.
Derdimiz iki bölgenin de hem iletişimini sağlamak hem de gelişmeye katkı vermek. Ekonomik gelişme barışa katkıdır. Refah arttıkça barış gelişir. Durup dururken bir bakıyorsunuz Tovuz’a saldırıyor. Doğal gaz, petrol boru hattının ve demiryolunun geçişi var orada.
KIBRIS’TAKİ SEÇİM SONUÇLARI
Kıbrıs halkı kendi iradesiyle seçimini yaptı. KKTC, Türkiye’nin tanıdığı bir devlettir. Orada kadim bir kardeşlik vardır. Sadece seçimler bakımından değil, daha derinden baktığımızda resim netleşir. Kıbrıs’ta biz 1571’den sonra 300 yıl hükümranlık sürmüş bir milletin torunlarıyız.
Uzaktan yakından Kıbrıs Türkü’nü tanımayan AB’ye baktığınızda, sivil toplum örgütlerine yardımlar yapılıyor. Bu kurumlar tamamen seçimleri etkilemeye yönelik, kendi kurumları. Pompeo ne zaman geldi Kıbrıs’a? Seçim zamanı geldi.
Kovid salgınıyla ilgili biz gece gündüz oradaydık. Türkiye’nin tüm imkanlarını açtık. Bizim ilimize nasıl gidiyorsa, aynı uçaklarımız oraya da gidiyor. Yetersiz olduğunda orada da hastane yaptık.
DOĞU AKDENİZ’DE SON DURUM
Lokasyona takılmamak gerek Doğu Akdeniz’de. Biz diyoruz ki bizim bir kıta sahanlığımız var. Kendi bulunduğumuz alanda araştırmamızı yaparız. Yaptığımız şey kendi kıta sahanlığımızda, hiç kimseden herhangi biri izin almaya ihtiyaç hissetmediğimiz bir yerdeki çalışmalara dışarıdan bir müdahaleden bahsediyoruz. İstediğimiz yerde araştırma tabii ki yaparız, yapıyoruz da. Bizim tanıdığımız KKTC’den aldığımız ruhsatlar çerçevesinde KKTC de hem sismik hem sondaj araştırmalarına devam edecektir. Türkiye bir damla suyunu hiç kimseye vermez, bedeli ne olursa olsun. Bizim hiç kimseye ‘Neden burada sismik çalışma yapıyorsunuz2 dediğimizi duydunuz mu? Biz kendi toprağımızda kendi mavi vatanımızda kendi hakkımız olan çalışmaları yapıyoruz. Nasıl ki biz kimseye karışmıyoruz, kimsenin de bize karışmasına izin vermeyiz.
SOKAK KISITLAMASI İDDİASI
Biz kovid ile mücadelemizi böyle yasaklar, serbestlikler üzerinde götürmüyoruz. Varsa da Cumhurbaşkanımız bunu açıkça paylaşıyor. İl il, ilçe ilçe tüm veriler incelenir. Alınması gereken tedbir varsa alınır. Mart ve Nisan ayında bazı tedbirler aldık. O dönemde bile hafta sonları uyguladık. Şu an da böyle bir şey gündemde değil. Burada en önemli tedbir vatandaşın kendisinin alacağı tedbirdir.
‘IŞIKLI’ DARBE İMASI TARTIŞMASI
Anayasa Mahkemesi kendi değerlendirmesini yapacak. Umuyoruz ki gerçekten onu demek istememiştir. Talihsiz bir açıklamaydı. Sorumlusu sorumluluğunu taşımak zorunda. Herkes aklına geleni söyleyip özür dileyemez.
Milliyet