Türkiye Günlük Koronavirüs Tablosu, Sıhhat Bakanlığının “covid19.saglik.gov.tr” adresinden paylaşıldı. Buna nazaran, Türkiye’de son 24 saatte 268 bin 893 Kovid-19 testi yapıldı, 37 bin 312 kişinin testi olumlu çıktı, 353 kişi ömrünü yitirdi, hasta sayısı 2 bin 716 oldu.
Son 24 saatte 48 bin 27 kişinin Kovid-19 tedavisi ya da karantinasının sona ermesiyle iyileşen sayısı 4 milyon 121 bin 671’e yükseldi. Test sayısı 46 milyon 153 bin 151’e ulaştı, olay sayısı 4 milyon 667 bin 281, vefat sayısı 38 bin 711, ağır hasta sayısı 3 bin 563 oldu.
KABİNE’DEN KAPANMA ÇIKTI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen Kabine Toplantısı’nın akabinde millete seslendi ve koronavirüs pandemisi hakkında kıymetli kararları paylaştı.
Erdoğan, Kovid-19’la gayrete ait, “Avrupa’nın açılma sürecine girdiği bir periyotta, bizim geride kalmamak için olay sayılarımızı hızla 5 binin altına indirmeliyiz. Aksi takdirde, turizmden ticarete ve eğitime kadar her alanda ağır bir faturayla karşı karşıya gelmemiz kaçınılmaz olacaktır.” diye konuştu.
17 GÜN SONRA BİZİ NELER BEKLİYOR?
Enfeksiyon Hastalıkları Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Ertuğrul ve Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Celalettin Kocatürk CNN TÜRK canlı yayınında açıklamalarda bulundu.
Prof. Dr. Bülent Ertuğrul’un açıklamaları şöyle:
Buna tam kapanma demeyelim. Tama yakın kapanma diyelim. Zira İçişleri Bakanlığı’nın genelgesini biraz detaylı olarak incelediğimizde. aslına bakarsanız kritik dallar dışında birtakım dalların de hala çalışmaya devam ettiklerini göreceğiz
Örneğin inşaat kesimi üzere… Yahut makul sayıda emekçi çalıştıran kesimlerde çalışmalar devam edecek. Çalışma hayatının belli bir müddet daha devam ettiğini gözlemliyoruz.
Buradaki en değerli nokta kamu kısmında kapanma var. Ya konuttan çalışma sistemine geçilecek ya da kademeli mesai dediğimiz esnek mesai dediğimiz mesai sistemine geçilecek. Kamuda bir tam kapanmadan kelam edebiliriz.
Bir evvelki kısmi kısıtlamaların bize yararları şöyle oldu;
Kısıtlama başlamadan evvel tüm Türkiye’deki haftalık hasta sayısı oranı 100 binde 500’ler civarıydı. Ortalamasından bahsediyorum. Kimi vilayetlerde çok daha fazlaydı ancak bu 100 binde 400’e kadar geriledi. Test pozitifliğimiz de yüzde 20’ler civarındaydı yüzde 14’lere kadar geriledi. Artık bu kısıtlamanın da bir yararı olacaktır. Bilhassa 18 gün sürecek olan bu kısıtlama.
5 BİNLİK MAKSAT
Ancak Cumhurbaşkanı gayesi koyarken ‘Biz 5 binin altına düşmeyi hedefliyoruz. Yaz aylarında rahat edebilmemiz için’ dedi. İşte o 5 binlik amaca ulaşıp ulaşmama konusunda benim tereddütüm var bu kısıtlamalarla birlikte. Zira o 5 bin amacı demek 100 binde 50’inin altında olgu sayısı demek. Şu anda 100 binde 400’ler civarındayız.
Biraz güç görünüyor. Tam kapanmayla tahminen konuşacağız. Aşının da kesinlikle önemli olarak düşünülmesi ve o aşının da yapılması kaidesiyle lakin o vakit Cumhurbaşkanı’nın hedeflediği noktalara ulaşabiliriz.
Celalettin Kocatürk’ün açıklamaları ise şöyle:
Ben açıkçası bu müddetin epeyce tatminkar bir müddet olduğunu düşünüyorum Türkiye gerçekleri göz önünde bulundurulduğunda. Ve işe yarayacağına inanıyorum. Açıkçası ben bu kadar uzun periyodik bir uygulama da beklemiyordum. Tabi sıhhat çalışanı olarak umutluyum artık daha kolay denetim altına alınabileceğini düşünüyorum.
Lakin tabi ki bu işten ötürü etkilenecek olan maddi, ruhsal, toplumsal olarak etkilenecek olan kümelerin desteklenmesini bir vatandaş olarak canı gönülden istiyorum.
5 bin bir maksat konulmasını da ben gerçek olarak düşünüyorum. Sonuçta bu amacı koymak oraya ilerlemek için daima bir arada iş birliğini de gerektiriyor. Artık bize iş birliği yapmak düşüyor. Vatandaşı bu işin içerisine katmak gerekiyor. Buna motive etmek gerekiyor.
Daima birlikte gerekiyor sivil toplum örgütlerini de motive ederek onları da ikna ederek yanımıza alarak daima birlikte bir uğraş içine girersek bence 5 binin altına dahi inebiliriz. Fakat daima bir arada hareket etmemiz gerekiyor. Fakat elimize bir poşet alırsak, bakkala diye dışarı çıkarsak hele ki havalar güzelleştiği için kendimizi dışarı atma hevesi içinde olursak o vakit tabi 5 binde olmaz 20 binde olmaz.
Lakin gidişatın dalgalı seyirde olduğunu ve 60 küsür binlerden 4 günde 5 günde 30 küsür binli sayılara gelmenin çabucak bizi yanıltmaması gerektiğini de düşünüyorum. Aslında bunun farkında oldukları için bu kadar sıkı tedbirler aldılar bence Cumhurbaşkanı ve Kabine. Niçin? Zira şöyle diyebilirlerdi… ‘Bakın, gördünüz. İşe yarıyor işte. 60 binden 30 küsür bine indik.
Öyleyse buna devam edersek birazcık daha 3 hafta değil de 1 haftalık bir kapanmayla biz bunu havalar da ısınıyor aslında. Aşılamaya sürat veririz’ diyebilirlerdi. Fakat bence onlar da biliyorlar ki şuan dalgalı bir seyir var. Bizi yanıltmaması gerekiyor.
Üstelik PCR testleri birinci seferinde çabucak müspet hadiseyi saptayamayabiliyor. Bilhassa son vakitlerde üst teneffüs yoluyla müraacatlarda testi negatif çıktığı halde testi Kovid olan ikinci, üçüncü testlerde Kovid tanısı koyduğumuz hasta sayısı artıyor. Ve bu şahıslar bulaştırmaya devam ediyorlar.
Toplumun içerisinde. Bir birden fazla da genç bunların. Ve bunlar şu anda en etkin dolaşan şahıslar. O nedenle de bence maksat koymak iyidir. Bunun için daima bir arada bir efor göstermemiz gerekiyor.
Milliyet
