Ünlü sinema sanatkarı Belçim Alım de siber şiddeti yaşayan isimlerden biri. “Maalesef her gün siber şiddete maruz kalabiliyoruz” diyen ünlü oyuncu, “Bu tip şiddetle ben de karşılaştım. Birinci karşılaştığımda çok üzüldüm, hayal kırıklığına uğradım. Bastırılmış öfkenin hudut tanımaması karşısında, negatif yorumlarla dikkat çekmeye çalışan insan tabiatını, hücum dolu içerikleri anlamama hiç imkan yoktu” dedi.
Form değiştiriyor
Bu noktada tedbir alarak profesyonel bir gruptan takviye almaya başladığını anlatan Alım, “Monitering hizmeti sonucunda, tenkitleri dışında tutarak, hakarete varan, şiddet içerikli paylaşımları tespit edip evvel ihtar, sonra haklarında hukuksal sürece başvuruyoruz. Ve ya toplumsal medya mecralarında yorumları filtrelemek durumunda kalıyorum. Fütursuz, organize biçimde hareket eden ve algı yaratmaya çalışan, mobbing ve ruhsal baskı kurmaya çalışan makûs niyetli organize kümelerin da olduğunu biliyoruz. Bunların yarattığı mahalle baskısının tesiri de yadsınamaz maalesef. Trol hesapları olan kimi toplumsal medya kullanıcıları ve berbat niyetli takipçilerimden görüyorum. Dışa vuramadıkları kinlerini, öfkelerini, baş edemedikleri travmalarını lisana getiremeyip, bu biçimde deşarj olmaya çalışıyorlar. Siber şiddete değindiğimizde şiddetin form değiştirdiğini görüyoruz.” diye konuştu.
‘Yaptırımlar olmalı
Alım kelamlarını şöyle sürdürdü; “Daha evvel toplumsal hayatımızda, bizim tercihimizle hayatımıza giren insanların şiddetinden bahsederken, artık toplumsal medyanın yarattığı alan ve bu kadar yoğunluklu kullanılması ile birlikte daha hür bir ortam oluşmuş oldu. Hasebiyle insanların hayatına direkt müdahale etme noktasında, his ve fikirlerini net biçimi ile şiddete varan telaffuzlarla söz eden insan kümeleri ve ya sistematik, bu iş için çalışan trol kümeleri ile vakit zaman karşılaşıyoruz. Öncelikle insanların interneti bu kadar hoyrat kullanmalarına müsaade verilen başıboş bir ortam olmadığı ve her geçen gün bu bahiste yapılan çalışmalar olduğu konusunda bilgilendirmeliyiz. Bu bahiste yaptırımlar olduğunu ve her geçen gün bu yaptırımların daha da sertleşeceği bilinmeli. Öte yandan algıda seçicilik eğilimimizin farkında olup, kendimizi olumsuz birkaç yoruma odaklanıp, bunları içselleştirmeme, moralimizi, psikolojimizi etkilememesi konusunda farkındalık geliştirmeliyiz.”
Eğitim kaide
Toplumun siber şiddet konsunda eğitilmesi gerektiğini söyleyen Alım, “Pandemi vakti çocuklar için işin ucu; ekran saati açısından, kaçmış olsa da onları hem yanlışsız internet kullanıcılığı hem de siber şiddet konusunda eğitmeliyiz. Ben esasen daima dava açmak üzere bir temel üzerinden ilerlemiyorum, tenkit hududunu zorlayabildiğim kadar zorluyorum. Lakin tenkit hudutlarının çokça aşılarak, toplumu ve beni rahatsız edecek seviyede olan haber ve içeriklere müdahale etmek mecburiyetindeyiz. Bana nazaran bilhassa göz önünde olan herkesin bu hassasiyeti göstermesi, toplumsal medya kullanımı ve tartışma adabımızın daha hakikat bir noktaya gelmesinde yararlı olacaktır. Bu sayede kutuplaşmaların da önüne geçilebilir. Sonuçta pak bir toplum için pak bir lisan gereklidir” diye konuştu.
Milliyet
