Çarşamba günü Türkiye’nin farklı vilayetlerinden gelerek Ankara’da toplanan bir küme partili, 2’nci Olağan Kurultay’da Genel Yönetim Konseyi üyeliği seçimi için delegelere ‘oy verilmeyecekler’ listesi gönderildiği ve atamayla gelenlerin usulsüzlükle vilayet ve ilçe vilayet kongrelerini kazandığını argüman ederek Genel Lider Meral Akşener ile görüşmek isteyince parti binasında güvenlik vazifelileri ve başka partililerle arbede yaşandı. Arbede sırasında darbedildiğini argüman eden ÂLÂ Parti Zonguldak Merkez İlçe eski Lideri Serhat Yıldırım, yaşadıklarını anlattı. Parti genel merkezinde neden gittiklerini anlatan Yıldırım, “Türkiye’nin 30 vilayetinden gelen sözcüler vardı problemlerini anlatmak isteyen. Gitmemizin sebebi şudur? Türkiye’de 24 Haziran’dan sonra bir atamalar yapıldı. Atamalar yapıldıktan sonra seçilmişlerin yerine genelgeyle atamalar yapıldı. Bu atamalardan sonra parti daha iyi yenilenecek diye bekledik. Bu yenilenme süreci altında 25 Mayıs 2019’da bir siyasi tüzük kongresi yapıldı. Bu kongrede Türkiye’de hiçbir siyasi partide olmayan son güne kadar yapılan üyelerin delege olma hakkı sağlandı. Bu kıymetli bir nokta. Yazgı bundan sonra değişti partide. Bu kongreden sonra atanmışlar, daha evvel bu partiyi kuran kıymetli insanların yerine annesini, babasını, dayısını bir sürü akrabalarını o husus üzerinden giderek delege olma bahtını sağladılar” dedi.
GENEL MERKEZDE YAŞANANLARI ANLATTI
Serhat Yıldırım, parti içinde yapılan usulsüzlükleri anlatmak için parti binasına gittiklerini, kendilerini GÜZEL Parti Küme Başkanvekili Lütfü Türkkan’ın pek hoş karşılayarak oluşturdukları kurulu içeri aldığını anlatan Yıldırım, şöyle konuştu:
“Çok usulsüzlükler oldu Türkiye genelinde. Herkes diyor ki; ‘İl liderinize, genel merkeze şikayetlerinizi yapın’ diyor. Nereye giderseniz gidin, genel merkez de dahil bunlara hiçbir tahlil bulunmadı. İlçe kongrelerinde 500-600 kongrelerde usulsüzlükle kongreler aldılar. Hepsini tek tek açıklayabilirim. Biz Türkiye genelinde yapılan usulsüzlüklerle ilgili genel merkeze gittik. 200’e yakın arkadaşımız kendi imkanlarıyla oraya geldiler. Genel merkez karşısındaki kafelerde toplandık. Ben genel merkezi 3 sefer arayarak genel liderimizle randevu istedik. Toplantı salonunda oturalım, genel lidere problemlerimizi anlatalım istedik. Genel merkezden bize olumlu yanıt gelmedi. Bir arkadaş yanımıza gelip, tek gelirsem beni genel liderle görüştüreceklerini söylediler. Arkadaşlar kurulla gitmek istedi. Biz 6 kişi olarak genel merkezin kapısına gittik. Hiçbir biçimde sansasyonel bir durum da olmadı. Bizi gelecek diye çelik zırhlı araçlar, polisler, kapının önünde 40 kişilik bir insan kitlesi vardı. Biz gelecek diye hazırlanmış olan bir takımdı. Bizi Lütfü vekil karşıladı sağ olsun. İçerde 100’e yakın bizi bekleyen insan kümesi vardı. Biz konuk bekleme yerinde beklerken Lütfü vekille sohbetimiz başladı. Ben bahisleri ona anlattım. Öteki arkadaşlarımız anlattı. Lütfü Beyefendi bize çay da söyledi. O sırada Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır, iddiası 100 kişilik kümeye ‘atın bunları dışarı’ yahut ‘atın lan bunları’ dışarı üzere bir tabir kullandı. O kitle olduğu üzere üzerimize saldırdı. Lütfü vekil ‘Bana sarıl’ dedi. Ben ona sarılarak arttan, sırtımdan her yerden tekmeler yedim. Ben o kitle kümeyle kapıya yönelmişken bir arada dışarı attım kendimi.”
‘MERAL AKŞENER’E KIRGINIM’
Hedeflerinin YETERLI Parti Genel Lideri Meral Akşener’e parti içi yapılan usulsüzlükleri anlatmak olduğunu tabir eden Yıldırım, “Ben 2 yıldır partide çok çaba ediyorum. Bizim partimizde yapılan usulsüzlüklerle ilgili sesimi duyurmaya çalıştım. Öbür partilerde bunlar yapılmıyor mu? Tabi ki yapılıyor, fakat biz GÜZEL Parti’yi neden kurduk. Öbür partilerde olmayan demokrasilerin UYGUN Parti’de olması için kurduk. O yüzden ben bunda hiçbir sorun görmüyorum. Ben hakikaten çok üzgünüm. Hiç kimsenin bilmediği şeyi buradan söylüyorum. Bundan 6 ay evvel meclis binasının üst katında görüşme esnasında Meral Hanım bana, ‘Eliyle işaret ederek Serhat Yıldırım sakın çabanı bırakma’ demiştir. Ben Meral Hanımın bu kelamıyla çabamı buralara getirdim. 23 tane kayyım duruşmaları açıldı, insanlara ihraç verildi. Bütün bu süreçleri takip eden, yöneten biriyim. Meral Hanımın vermiş olduğu bu buyruk, benim için çok değerliydi lakin gördük ki işin sonunda hiçbir şey değişmedi. Ben Meral Hanıma nitekim kırgınım” diye konuştu.
Milliyet
