AA muhabirinin derlediği bilgiye göre, toplu taşıma araçları, toplu kullanım alanları gibi yerlerde geçirilecek süre boyunca bulaş riskini azaltmayı amaçlayan HES kodu, paylaşılan kişi ya da kurumlarca uygulama üzerinden ya da kurumlara sağlanan servisler aracılığı ile sorgulanabiliyor. Bu sayede Kovid-19 ya da temaslı olanların izole edilmesine olanak veriliyor.
Önce uçak, tren ya da otobüslerle şehirler arası yolculuk yapabilmek için zorunlu hale getirilen kodun kullanım alanı yaygınlaştırıldı. Kamu kurum ve kuruluşlarına girişlerde HES kodu paylaşımına karar verildi. Bazı belediyeler, semt pazarında tezgah açacak esnafın HES kodu sorgulaması uygulamasını başlattı.
Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) sınavlarda görev alacaklardan HES kodu talep etti. Adalet Bakanlığı, cezaevlerine ziyaretçilerin HES koduyla giriş yapmalarını kararlaştırdı.
Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ile HES uygulaması üzerinden özel bir yazılım hazırlayarak okullarda yaşanabilecek sağlık problemlerinin takibine başladı.
HES kodu, şehir içi toplu taşımada da zorunlu hale getirildi, bazı belediyeler gerekli düzenlemeyi yaparak uygulamaya geçti. Konaklama tesislerinde de HES kodunun paylaşılmasının zorunlu hale getirilmesi kararlaştırıldı.
Yaygın olarak kullanılıyor
HES kodu, hayatın birçok noktasında gerekli hale geldiği için vatandaşlarca da yaygın olarak kullanılıyor. Toplu taşımayı kullananlar, çocuğunun öğretmeni ile görüşmek için okula gidenler, resmi işler için kamu kurum ve kuruluşlarına gidenler, kendilerinden istenilen HES kodunu kurumlarla paylaşıyor.
Birçok vatandaş bu kodun paylaşımı ile girilen yerlerde kendilerini ya da yakınlarını daha güvende hissettiklerini söyleyerek, HES kodu paylaşımı uygulamasına destek veriyor.
İzmir’de yaşayan Ceylan Toros, 8. sınıf öğrencisi oğlunun okulunda hem velilerden hem de öğrencilerden HES kodu paylaşımı istendiğini, bu nedenle uygulamayı akıllı telefonuna indirerek kod aldığını anlattı.
HES kodunun okul dışında da bazı yerlerde zorunlu olduğunu haberlerden öğrendiğini kaydeden Toros, risklerin belirlenmesi ve kişilerin kendi riskini görmesi açısından kod sorgulamanın gerekliliğine inandığını söyledi.
Toros, HES sorgulamasının yapıldığı yerlerin artmasının kendisini mutlu ettiğini belirterek, şöyle devam etti:
“Oğlumun okulunda bu uygulama yapılıyor. Riskli durumlarda o öğrenci okula gelmiyor. Eğer risk taşıyan varsa haberdar ediliyor. HES kodunun yaygın olarak kullanılması taraftarıyım. Özellikle okulda uygulanmasının mükemmel bir uygulama olduğunu düşünüyorum.
Çocuğumun okulunda HES kodu sorulması sayesinde daha rahatım. Çünkü biliyoruz ki çocuklar risk altında değil. Bizlerin güvende hissetmesini sağlayan bir uygulama. Okul dışında da birçok yerde zorunlu hale geldiğini biliyorum. Daha da yaygınlaşır diye düşünüyorum ki doğru olan da yaygınlaşması.”
‘SAĞLIK İÇİN GEREKLİ’
Emekli Emrullah Fırat da uçakla seyahat için 3 ay önce HES kodu edindiğini ifade ederek, “Pandemi nedeniyle hastaların dışarıda seyahat etmediklerinden emin olmak için verildiğini biliyorum. Bir iş için gittiğim belediyeye girişte de istendi. Doğru bir uygulama. Sağlık için gerekli.” değerlendirmesinde bulundu.
Ev hanımı Tolunay Sürendal ise 2 hafta önce elektrik aboneliği için gittiği kurumda istenmesi üzerine HES kodu edindiğini aktararak, öncesinde bu kodun seyahat için gerekli olduğunu bildiğini dile getirdi.
Kod sisteminin doğru işletilmesi halinde çok işe yarayacağına inandığını vurgulayan Sürendal, şunları kaydetti:
“Bu uygulamayla giriş yapılan yerlerde hasta ya da temaslı kişi olmadığını düşünüyorum. Bazı kurumlarda isteniyor ama uygulanmayan yerler de var. Her kurumu kapsamalı. Özel şirketler, fabrikalar da var. Dün pazara gittim, esnafa ‘HES sordular mı’ dedim, ‘Evet ama ne işe yaradığını bilmiyorum’ dedi.
Herkesin bilinçlenmesi gerekir. Daha yaygın anlatılmalı. Herkesin her işi resmi kurumda değil. Bu nedenle sadece resmi kurumlarda olmasının işe yarayacağını sanmıyorum. Mesela pazarda esnafa soruluyor ama oraya gelen binlerce kişiden sorgulanmıyor. Kesinlikle kapsamı genişlemeli. Pazar esnafından sorgulanıyorsa pazara gelenden de istenmeli.”
Konak Belediyesinde görevli Veteriner Hekim Sinem Kıraytun ise HES kodu olmadan vatandaşların kuruma girişine izin verilmediğine dikkati çekerek, bunun kurumdakileri hastalıktan uzak tutmak için gerekli olduğuna inandığını söyledi.
Hastalık görülen binaların karantinaya alındığını anımsatan Kıraytun, “Herhangi bir binadakilere hastalık bulaştığı takdirde bina tamamen kullanılmaz hale geliyor. 14 gün boyunca karantinaya alınıyor. Bu da oradaki işlerin o sürede yürümemesi demek. Bunu engellemek için HES koduna ihtiyacımız var.” dedi.
“HES kodu olduğunda bunu gizleme şansları yok”
Kıraytun, uygulamadan memnun olduğunu dile getirerek, “Bir şekilde kendimizi korumamız gerekiyor. İnsanlara sorulduğunda daha önce enfekte olup olmadığını ya da enfekte biriyle temasta olduysa bunu açık söylemiyor olabilir ama HES kodu doğrulaması olduğunda bunu gizleme şansları yok.
Sadece kamu kurumlarında değil özel sektörde de HES kodu ile giriş olursa biraz daha rahat ederiz. Çünkü bireysel olarak hem kendimizi hem de temasta olduğumuz kişileri korumamız gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
Ev hanımı Nilgün Düzgünsıvacı ise şu ana kadar HES koduna ihtiyaç duymadığını belirterek, “Ailemde ve arkadaşlarımdan kullananlar var. Çok iyi düşünülmüş, yerinde bir uygulama. Bir nevi sağlık raporu gibi. Mesela şehirler arası yolculuk yapacak olsam otobüste Kovid-19’lu ya da temaslı olan birinin olup olmadığını bilmek isterim. Böylece içim rahat olur.” dedi.
İstanbul Valisi Ali Yerlikaya koordinasyonunda Filyasyon Çalışmaları Takip Kurulu Toplantısı gerçekleştirildi. Sekizincisi düzenlenen toplantıda, İstanbul’da salgınla mücadele çalışmaları kapsamında yürütülen filyasyon ve izolasyon takip çalışmaları değerlendirildi. AFAD (Afet ve Acil Durum Müdürlüğü) Hasdal Yerleşkesi’nde düzenlenen toplantıya; İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, Vali Yardımcısı Niyazi Erten, İlçe Kaymakamları, İl Jandarma Komutanı Tuğg. Nuh Köroğlu, İl Emniyet Müdürü Zafer Aktaş, Sahil Güvenlik Marmara ve Boğazlar Bölge Komutanı Albay Tayfun Paşaoğlu, İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, Halk Sağlığı Başkanı Dr. Abdullah Emre Güner ve İlçe Sağlık Müdürleri katıldı. İstanbul’da yürütülen salgın denetim çalışmalarının ve ilçelerde yapılan filyasyon faaliyetlerinin değerlendirildiği toplantıda Vali Yerlikaya, ilçelerdeki çalışmalara dair kaymakamlardan ve ilçe sağlık müdürlerinden bilgi aldı.
8. TOPLANTI
Toplantı açılışında katılımcılara hitap eden Vali Yerlikaya, “Sekizincisini düzenlediğimiz toplantıda içinde bulunduğumuz Kontrollü Sosyal Hayat döneminde şimdiye kadar aldığımız önlemleri, yaptığımız denetim çalışmalarını, ilçelerimizde verilen filyasyon hizmetlerini, iyi uygulamaları, aksayan yönleri ve alınması gereken ilave tedbirler olup olmadığını görüşeceğiz.” ifadeleriyle konuşmasına başladı.
HES KODU UYGULAMASINI, KAMU KURUMLARIMIZIN HEPSİNDE BAŞARIYLA UYGULAMAYA KOYDUK
Temizlik, maske ve mesafe kurallarını hatırlatan Vali Yerlikaya, “HES Kodu uygulamasını, kamu kurumlarımızın hepsinde başarıyla uygulamaya koyduk. Düğün, nişan, nikâh, cenaze merasimi, toplantı ve törenler gibi sosyal faaliyetlerin önlemlere uygun şekilde icra edilmesi için Kaymakamlıklarımız, güvenlik güçlerimiz, sağlık ve belediye ekiplerimizle 7/24 görevimizdeyiz.” dedi.
BUGÜN İTİBARİYLE; GÜNLÜK YAKLAŞIK 37 BİN-38 BİN TEST KAPASİTESİNE ULAŞTIK
Vali Yerlikaya, konuşmasına şu ifadelerle devam etti: “Türkiye, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan Başkanlığında, başta Sağlık Bakanlığımız ve İçişleri Bakanlığımız olmak üzere, her alanda yoğun bir pandemi mücadelesiyle dünyaya örnek bir çalışma ortaya koyuyor. Dünyanın 14. büyük metropolü İstanbul’da, örnek bir filyasyon hizmeti veriliyor, veriyoruz. İlimizde yapılan PCR Testlerden alınan numuneler; 15’i kamu, 13’ü özel olmak üzere toplam 28 laboratuvarda analiz ediliyor.
Bugün itibariyle; günlük yaklaşık 37 bin-38 bin test kapasitesine ulaştık. Nisan ayında pandeminin pik dönemine göre, şu anda yatan hasta sayımız %80 azaldı. Pozitif veya temaslı olanlara filyasyon oranımız yüzde 99’un üzerine geldi. Ortalama filyasyon süremiz ise 13 saate kadar düştü. Hızlı tanılama ve filyasyon ekiplerimizin erken müdahalesi, şehrimizde salgınının sınırlandırılmasında başarılı olmamızı sağladı. İlimizdeki hasta, yatan hasta, ağır hasta ve izolasyonda bulunan vatandaşlarımızın sayılarındaki değişimi bire bir takip ediyoruz. İstanbul’umuzda COVİD Mücadelesini başarıyla yerine getiren, güçlü ve inanmış bir hamdolsun ekip iş başında.”
Milliyet
