Markaların yalnızca billboardlarda yahut reklam sinemalarıyla kalmayıp beyazperdede ve beyaz camdaki güçlü dizilerinde de kendini göstermesi alıştığımız bir durum. O denli ki Apple’ın “lovemark” haline gelmesinde en büyük etken Steve Jobs’un derslerde okutulacak ölçüdeki pazarlama stratejisiyle yürüttüğü Hollywood ve televizyon seyahati.
Bir devrin efsane dizisi ve şu anda da Amazon Prime’da da tüm dönemleri gösterimde olan House dizisinde tüm hekimlerin başucunda Apple Macbook’ların olması bir tesadüf değil. Bu ortada Apple’ın bu Macbook modeli, günümüzde çok daha gelişmiş olan Macbook’lara karşın hala kullanıcılar tarafından en efsane modeli olarak görülüyor.
Son devirde sinemada direkt markaların kuruluş kıssalarını de izlemeye başladık. Bunlardan en bilinenleri McDonald’s’ın kuruluş öyküsünü anlatan The Founder, Facebook’un doğuş sancılarını bize aktaran The Social Network üzere sinemalar…
1. The Founder (McDonald’s)
2. Adidas vs. Puma – That’s The Name Of The Game!
3. Ford v Ferrari
4. The Social Network (Facebook)
5. Coco Before Chanel
Üstün Mario üzere oyunların dünya çapında bilgisayar kullanıcılarından çok daha geniş kitlelere yayılmasını sağlayan ve içinde devri için inanılmaz sayıda (onlarca) oyun bulunan Nintendo Gameboy ile tanıştığımız Tetris oyununun dünya çapında çok daha fazla oyuncuyla buluşmasının öyküsünün anlatıldığı Tetris fimi de bu sene vizyona giren sinemalar ortasında.
Direktörlüğünü Taron Egerton’la birlikte Jon S. Baird’ün yaptığı Tetris sinemasında, başrolleri Taron Egerton, Roger Allam, Toby Jones ve Ben Miles paylaşıyor.
Yakın devirde Türkiye’de de vizyona girecek, başrollerinde, sinemanın direktörlüğünü de yapan Ben Affleck ile Chris Messina, Jason Bateman, Marlon Wayans, Matt Damon ve Viola Davis üzere isimlerin olduğu Air sineması de bu tıpta sayabileceğimiz sinemalar ortasında. Sinema, Nike’ın basketbol alanlarına çok daha güçlü bir halde adım atmasını sağlayan ve Michael Jordan’dan ilham alan Air modeli ve oyunun kurallarını değiştiren Michael Jordan üzerinde dönüyor. Michael Jordan ile Nike’ın 40 yılı bulan işbirliğini anlatan sinema, 5 Nisan’da ABD’de gösterime girdi.
Bu ortada Nike’ın bir öbür amiral gemisi, Air Force 1 de 40. yılını kutluyor. Bruce Kilgore tarafından tasarlanıp 1982’de piyasaya sürülen ve ismini Amerika Birleşik Devletleri liderlerinin seyahat ettiği başkanlık uçağı Air Force One uçağından alan model, birinci çıkışından bu yana 40 yılı geride bıraktı. Doğduğu andan bu yana sokak ve dans kültürünün bir numaralı ikonu olan Air Force 1 sneakerının 40. yılı, “Join Forces” mottosuyla dünyanın dört bir yanında güçlerini birleştiren toplulukların bir ortaya gelmesiyle, bu ikonik modele özel çekilen kampanya sinemalarıyla kutlanıyor.
Türkiye’den de sokak kültürünü içinde barındıran ve bu kültürü deneyimlemeye odaklı etkinliklere imza atan Sneaks Up ve kreatif ajansı Studio WINO iş birliğiyle Air Force için İstanbul’da bir kampanya sineması çekildi.
Kreatif yöneticiliğini Y. Elis Yıldırım’ın üstlendiği AF1 Join Forces 40. yıl kampanya sinemasında güçlü bir takım yer alıyor. Aslı Sümen, Rumeysa Yağcı ve Buğra Büyükşimşek’in başrollerini paylaştığı sinemada Ayza Türkçü, Sergen Şevik, Mehmet Ali Gül, Pınar Furuncu ve hem Elements of Dance kurucusu hem de dans eğitmeni Enes Abdulla ve takımı de projede bulunuyor. Kentin en havalı dansçılarının güçlerini birleştirerek bir ortaya geldiği kampanya sinemasında hip hop’ın özgürleştirici ritimleri İstanbul’un ve müziğin gücüyle buluşuyor. Sinemada ikonik modelin her vakit bir spor ayakkabısından daha fazlası olduğu kurgusal bir kıssayla izleyiciye aktarılıyor.
Sneaks Up’ın Studio WINO iş birliğiyle, Nike’ın şimdiye kadar ürettiği en tanınmış sneaker’lardan biri hâline gelen Nike Air Force 1’in 40. yılına ithafen hazırladığı kampanya sinemasını aşağıdan izleyebilirsiniz.
