Antalya 5. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık Anıl K, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) önlemleri kapsamında Ses ve İmaj Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı, müştekiler ve taraf avukatları salonda hazır bulundu.
Olay, 2 Kasım tarihinde gece yarısı Muratpaşa ilçesi, Kundu ormanlık alanında meydana geldi. 112 Acil Servisi’ni arayan Anıl Kahraman, boşandığı Neslihan Yılmaz’ı öldürdüğünü itiraf etti. Cinayetin akabinde eski kayınbiraderi İsmet Yılmaz’ın meskenine giden Anıl Kahraman, “Sizin yapamadığınızı ben yaptım” diyerek eski eşi Neslihan’ı öldürdüğünü söyledi. Ormanlık alana giden polis ve sıhhat grupları, Neslihan Yılmaz’ın boğazı kesilmiş halde cansız vücudunu buldu. Polis takımları, İsmet Yılmaz’ın meskeninde Anıl Kahraman’ı gözaltına aldı. Kahraman, polise verdiği birinci tabirinde 8 ve 9 yaşındaki 2 çocuğunun velayeti konusunda tartıştıklarını, cinayeti bu nedenle işlediğini söyledi. Kahraman, çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe tutuklandı.
KARANTİNA NEDENİYLE DURUŞMAYA KATILAMADI
Antalya 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde davanın ikinci duruşması görüldü. Sanık, kaldığı cezaevindeki koğuşunda koronavirüs olayına rastlanması üzerine 14 günlük karantinaya alınması nedeniyle duruşmaya katılamadı. Neslihan Yılmaz’ın yakınları ve taraf avukatları ise mahkeme salonunda hazır bulundu.
Duruşmada maktulün yengesi Z.Y. şahit sıfatıyla söz verdi. Neslihan Yılmaz’ı çocukluluğundan beri tanıdığını belirten Z.Y, “Neslihan, Anıl ile evlenmiş. Düğünlerine çağırmadılar. Bizi arayıp sormadılar. Neslihan evlendikten sonra kendisiyle hiç konuşmadık. Çocukları doğduğunda da Neslihan ile görüşmedik. Sonrasında ayrıldıklarını öğrendim. Çocuklar kesinlikle Neslihan’da kalıyordur. Olaydan yaklaşık bir ay evvel Neslihan meskeninin yandığını söyleyerek bize geldi. O vakit da çocuğu olmuş, kırkı yeni çıkmıştı. Çocuğun hasta olmasından ötürü hastanede bıraktığını söyledi” dedi.
Neslihan’ın meczup dolu, hayata hoş bakan bir bayan olduğunu kelamlarına ekleyen Z.Y., “Neslihan telefon kullanmazdı. Neden kullanmadığını da bilmiyorum. Neslihan, Anıl’dan boşanalı 6-7 yıl olmuştu ve Anıl’ı hiç istemiyordu. İsmini dahi anmazdı. Anıl olaydan evvel eşime ileti atmış. Çocuklarını almaya geleceğini yazmış. Olay günü Neslihan ve çocuklarla oturuyorduk. Sonra Anıl geldi. Çocuklara ikram getirmişti. Bir mühlet sonra eşim Neslihan ile Anıl’ın konuşmak için gittiklerini söyledi. Neslihan ve Anıl gelmeyince H.M. babasını arayarak ‘Ne vakit geliyorsunuz?’ diye sordu. Anıl da ‘Annenle görüşüyorum’ diye karşılık vermiş. Yarım saat sonra tekrar aradı ve tıpkı karşılığı almış. H.M. ve E.E. bir müddet sonra ağlamaya başladı. Ben Anıl’ı arayarak, ‘Ne vakit gelecekseniz. Çocuklar ağlıyor’ dedim. O da ‘Bir saat sonra’ dedi. Yaklaşık bir saat sonra Anıl geldi. Omzunda sırt çantası vardı. Daire kapısını çalmıştı. ‘Abim meskende mi?’ diye sordu. Eşime ‘Anıl seni çağırıyor’ dedim. İkisi aşağıya indiler. 5 dakika sonra eşim geri döndü. ‘Anıl Neslihan’ı öldürmüş. Sizin yapamadığınızı ben yaptım’ diyor dedi. Bahis hakkında bilgim bundan ibarettir” diye konuştu.
Neslihan Yılmaz’ın ağabeyi İ.Y. de kardeşinin eşinden boşandıktan sonra öbür bir bireyden çocuk yapıp hastanede bırakmış olmasından ötürü kendisine öfkeli olduğunu tabir ederek, yaptığı davranışı hakikat bulmadığını kelamlarına ekledi.
Duruşma eksiklerin giderilmesi için ertelenirken, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verildi.
Milliyet
