Agos Gazetesi Genel Yayın Direktörü Hrant Dink’in öldürülmesine ait FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, eski savcı Zekeriya Öz, gazeteciler, jandarma ve eski emniyet vazifelilerinin de ortalarında bulunduğu 76 sanığın yargılandığı davada mahkeme 14 yıl sonra kararını açıkladı.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada kararını açıklayacağını belirten heyet, sanıklara son kelamlarını sordu. Eski emniyet müdürü sanık Ali Fuat Yılmazer, “Mahkemenizin bağımsız ve adil bir mahkeme olduğuna inanmıyorum” dedi. Gazeteci tutuklu sanık Ercan Gün ise son kelamında, “Bu haberi yaptığım için pişman mıyım? Hrant Dink yaptığı haberlerden ne kadar pişman değilse ben de değilim. Vicdanen kelebek kadar hürüm” dedi. Eski emniyet müdürü sanık Ramazan Akyürek, “Bana yapılan suçlamayla ilgili alınan sözler, dilekçelerle tarafıma isnat edilen hataların hukuksuz olduğu ortada” dedi.
Periyodun İstanbul Vilayet Jandarma Komutanlığı vazifelisi sanık Muharrem Demirkale, “Çok şükür temiziz. Bu mahkeme bitmemiştir. Son sözümü sonra söyleyeceğim” dedi. Sanık Hamza Celepoğlu, “Talebim ve temennim hakkımdaki kumpas davasını beraatle sonlandırmanızdır. Adalet terazisinin ayarını bozmayınız” dedi. Cerrah, “Görevimi layıkıyla yaptım. 47 yıl bu devlete hizmet ettim. Hiçbir vakit ihmalle yargılanmadım. Beraatimi talep ediyorum” dedi.
‘Talimatla işlendi’
Son kelamların akabinde mahkeme kararını açıkladı. Kararda, “Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, kelam konusu cinayet hareketinin FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün talimatları ve örgütün maksat ve ülkülerine uygun olarak mahkememiz belgesinde karar kurulan sanıkların iştiraki ile işlendiğine kanaat getirilmiştir” denildi. Mahkeme, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, Adem Yavuz Arslan, Ekrem Dumanlı, Coşgun Çakar, Halil İbrahim Koca, Mehmet Akif Yılmaz, Mehmet Faruk Mercan, Metin Canbay, Ömer Faruk Kartın, Serkan Şahan, Yılmaz Angın, Yunus Müellif ve Zekeriya Öz’ün savunmalarının alınamamış olması nedeniyle belgelerinin ayrılmasına karar verdi. Mahkeme, yargılama sırasında hayatını kaybeden sanık Erdem Ateş’in davasının düşürülmesine karar verdi.
30 sanığa beraat
Mahkeme, Muhittin Zenit’in ortasında bulunduğu 30 sanık hakkında tüm kabahatlerden kimilerine beraat ve kimilerine ise düşme kararı verdi. Eski Tuğgeneral Hamza Celepoğlu “Anayasa’yı ihlal”, “başkasını araç olarak kullanarak adam öldürmek” kabahatlerinden beraat ederken “silahlı terör örgütüne üye olmak” cürmünden esasen mahkumiyet aldığı belirtilerek bu cürmü reddedildi.
Mahkeme, Ercan Gün’ü “FETÖ silahlı terör örgütüne üye olmak” hatasından 10 yıl, Abdullah Dinç ve Ahmet Faruk Aydoğdu’yu 6 yıl 3 ay, Metin Balta’yı 6 yıl 8 ay, Yakup Kurtaran ve Özkan Mumcu’yu 7 yıl 6 ay, Şükrü Yıldız’ı ise “örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme” cürmünden 3 yıl 9 ay mahpus cezasına çarptırdı.
‘İtiraz edeceğiz’
Dink ailesinin avukatları ile “Hrant’ın Arkadaşları” isimli küme, adliye önünde basın açıklaması yaptı. Dink ailesinin avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu, açıklanan kararın yanlışlar içerdiğini söyleyerek, “Bugün verilen karar Hrant Dink cinayetini tüm taraflarıyla açığa çıkartmayan ve sorumlular hakkında karar kurmayan bir karardır. Elbette ki biz müdahil taraf olarak bu karara itiraz edeceğiz, İstinaf ve Yargıtay’a taşıyacağız. Bu karar bozulacaktır, bu karar yanılgılı bir karardır, bu karar cinayette sorumluluğu olan ve kanıtlarla açığa çıkmış olan birçok kişinin yanılgılı halde beraatiyle sonuçlanmış bir karardır” dedi.
Duruşma sonrası gözaltı
Mahkeme, Akyürek, “tasarlayarak adam öldürmek” cürmünden, Muharrem Demirkale, Gazi Günay, Yavuz Karakaya, Osman Gülbel, Hasan Durmuşoğlu, Özkan Mumcu, Faruk Sarı’nın ise kararla birlikte tutuklanmasına karar verdi. Gazi Günay, duruşma sonrası gözaltına alındı.
7 kişi hakkında ‘FETÖ’den cürüm duyurusu
Mahkeme, Yılmazer, Akyürek ve Faruk Sarı hakkında “Anayasa’yı ihlal” hatasından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na kabahat duyurusunda bulunulmasına; Ogün Samast, Tuncay Uzundal, Zeynel Abidin Yavuz, Erhan Tuncel, Yasin Hayal, Ersin Yolcu ve Ahmet İskender hakkında “FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyeliği” cürmünden istanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na cürüm duyurusunda bulunmasına; Ogün Samast’ın tabirinde geçen “Samsun’da beni cinayetten sonra Şeniz Dervişoğlu’nun adamları karşılayacak ve kaçıracaklardı” tabiri ile ilgili Şeniz Dervişoğlu hakkında hata duyurusunda bulunulmasına karar verdi.
Cerrah, Dinç ve Uzun ceza almadı
Mahkeme, Cerrah, devrin Trabzon Emniyet Müdürü sanık Reşat Altay, cinayetten evvel Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Lideri olarak misyon yapan Sabri Uzun, cinayet periyodunda Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdür Yardımcısı olarak vazife yapan Ali Poyraz ve Hamdi Egbatan hakkında “kamu görevlisinin misyonu ihmali” ve “kamu görevlisinin vazifesini berbata kullanması” cürümlerinden vakit aşımının dolması sebebiyle davalarının düşmesine karar verdi. Cinayetten evvel devrin Trabzon İstihbarat Şube Müdürü olan Engin Dinç ve eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler ise “ihmali davranışla taammüden öldürmek” hatasından beraat ederken, “kamu görevlisinin vazifesi ihmali” ve “kamu görevlisinin vazifesi berbata kullanması” kabahatlerinden vakit aşımının dolması nedeniyle davaları düşürüldü.
Yılmazer ve Akyürek’e indirim yok
Eski emniyet müdürü sanık Ali Fuat Yılmazer, “başkasını araç olarak kullanma suretiyle insan öldürme” ve “resmi belgeyi yok etme” kabahatlerinden ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezası ve 4 yıl 6 ay mahpus cezasına çarptırıldı. Eski emniyet müdürü sanık Ramazan Akyürek, “başkasını araç olarak kullanma suretiyle insan öldürme”, “resmi dokümanda sahtecilik” ve “resmi belgeyi yok etme” cürmünden ağırlaştırılmış müebbet ve 13 yıl 1 ay 15 gün mahpus cezasına çarptırıldı. Mahkeme bu iki sanığın pişmanlık göstermediğini dikkate alarak cezada takdiri indirim uygulamadı.
İki defa müebbet mahpus aldı
Devrin İstanbul Vilayet Jandarma Komutanlığı vazifelisi Muharrem Demirkale “başkasını araç olarak kullanmak suretiyle taammüden öldürmek” ve “Anayasa’yı ihlal” hatalarından iki kere müebbet mahpus cezasına çarptırıldı. Öteki sanıkların cezaları ise şöyle: Bekir Yokuş, “kasten öldürmeye yardım” kabahatinden 10 yıl; Başkan Araz ve Mehmet Uçar, “resmi belgeyi yok etme” kabahatinden 3 yıl 9 ay; Mehmet Ali Özkılınç, “silahlı terör örgütüne üye olmak” ve “suçluyu kayırmak” hatalarından 10 yıl; Osman Gülbel “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi” hatasından 16 yıl 8 ay; Yavuz Karakaya, “Anayasa’yı ihlal” cürmünden müebbet ve “kasten öldürmeye yardım” hatasından 12 yıl 6 ay, Mehmet Ayhan, Faruk Sarı ve Onur Karakaya, “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi” ve “resmi belgeyi yok etmek” cürümlerinden 16 yıl 3 ay; Okan Şimşek, Veysal Şahin, Gazi Günay “başkasını araç olarak kullanmak suretiyle taammüden öldürmek” ve “resmi dokümanda sahtecilik” cürümlerinden 28 yıl 4 ay; Ali Öz, “başkasını araç olarak kullanma suretiyle insan öldürme” ve “resmi dokümanda sahtecilik” cürümlerinden toplamda 28 yıl 4 ay; Metin Yıldız, “resmi evrakta sahtecilik” hatasından 3 yıl 4 ay mahpus cezasına çarptırdı.
‘Mücadelemizi bırakmayacağız’
Kararın akabinde Dink ailesi yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada şu tabirlere yer verildi: “Bu dava bu haliyle kapatılıp, yılların derin devlet sistemine FETÖ deyip geçilir ve tesirli bir soruşturma yürütülmezse, bundan sonraki yıllarda kaybedilecek öbür canların sorumluluğu kimin olacaktır? Katil nasıl bir çocuktuysa, FETÖ de Ergenekon da çocuk. Düzenek ise çok daha yaşlı. Bu sistemin diğer canlar almaya devam etmesine müsaade edilmemeli. Nihayetinde umulan şey bir yüzleşme: Toplumun bu hatayla yüzleşmesi, hatalının hatasıyla yüzleşmesi ve kurumların gerekli dersi çıkarması. Biz ailesi olarak, arkadaşları ve avukatlarıyla, Hrant Dink’in tabutuna omuz vermiş dostlarımızın da gücüyle; manaya, anlatma uğraşımızı ve hukuk çabamızı asla bırakmayacağız.”
Milliyet
